Havza Haber Ajansı'nın haberine göre Havza Yüksek Konseyi üyesi Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Muhammed Cevad Nizâfet, Kum Havzası öğretim üyeleri için düzenlenen terbiye ve ahlak seminerinde havzaların en önemli işinin terbiye etmek olduğunu belirterek şöyle dedi: "Ülkede eğitim, terbiyeye göre daha ön plana çıkmış durumda ve bu durum, bazı uzmanların vatanda hizmet etmek yerine göç etmeyi düşünmelerine neden olmuştur."

Hüccet-ül İslam Muhammed Cevad Nizâfet "İnna ma yuridullahu liyuzhiba ankumul ricsa ehle'l-beyt ve yutahhirakum tathira" ayetine atıfta bulunarak şöyle dedi: "Bazı insanlar İslam'a hizmet ediyor, ancak kendilerine hizmet etmiyorlar. Oysa ki, kendine hizmet etmek, İslam'a hizmet etmenin gerekli bir şartıdır."

Hüccet-ül İslam Nizâfet havzaların en önemli işinin terbiye olduğunu belirterek şöyle dedi: "Öğretmen akıl ile çalışır, ancak eğitmen kalp ile. Terbiye, güzel sözlerin kalbe girmesiyle gerçekleşir ve kişi, iyiliklere aşık olup kötülüklerden nefret eder."
Hüccet-ül İslam Nizâfet, terbiye için üç unsura ihtiyaç olduğunu belirtti: "Eğitmen, terbiye ortamı ve program. Ancak bunların hepsi eğitmene bağlıdır. Eğitmenin, bireylerle kalpten bağlantı kurabilmesi ve onları iyiliklere yönlendirebilmesi gerekir."

Hüccet-ül İslam Nizâfet kendi terbiye deneyimlerine de değinerek şunları belirtti: "Biz Meşhed'de 20 talebe ile terbiye çalışmalarına başladık. Gönüllü hizmet ve toplu bir ortam oluşturarak talebe sayısını 40'a çıkardık. Başarı anahtarı, talebelere güvenmek ve onlara şahsiyet kazandırmaktı. Talebeleri toplumda etkili olabilecek şekilde yetiştirmeliyiz."

Hüccet-ül İslam Nizâfet, eğitim alanında sevgi dolu bir atmosfer yaratmanın önemine vurgu yaparak, eğitmenlere hitaben şunları söyledi: "Talebeleri kendi çocuklarımız gibi sevmeliyiz ve onlara sevgi ve iyilikle iyiliklere yönlendirmeliyiz. Eğer bizim onlara babacan davrandığımızı hissederlerse, kendileri de insanlara aynı şekilde davranacaklardır."

Hüccet-ül İslam Nizâfet, havza eğitmenlerinin terbiye konusuna daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini belirterek  şöyle dedi: "Eğer talebeler terbiye odaklı yetişirse, sadece İslam'a değil, kendilerine de faydalı olurlar."